1 Eylül 2016 Perşembe
Bilgilendirici bir Makale
OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM
http://www.endogalhakkiniz.com/candida-nedir-dogal-yollarla-nasil-yenebiliriz/
2 Temmuz 2016 Cumartesi
Timüs Bezi ve Bağışıklık Sistemi
Timüs bezi, tiroid bezinin altında, göğüs boşluğunda ve soluk borusunun önünde bulunur.
Bu bez insanın bağışıklık sisteminin merkezidir. Yani bütün bağışıklık sistemi buradan yönetilir.
Timüs bezi ne kadar çok titreşirse kişi o kadar sağlıklı ve bağışıklık sistemi sağlam olur.
Anadolu’da ağıt yakan kadınların göğüslerine vurduklarına hepiniz şahit olmuşsunuzdur.
Bu refleks kaynaklı basit bir el hareketi değildir. Bu beynin otomatik gerçekleştirdiği bir davranıştır.
Kişi göğsüne vururken Timüs bezini titreştirir.
Bu sayede üzüntü kaynaklı bağışıklıkta meydana gelen direnç azalmasının önüne geçmeye çalışır.
Bu bez ne kadar sıklıkla titreştirilirse kişi o kadar genç ve sağlıklı yaşar ayrıca geç yaşlanır.
Sizde parmaklarınızla göğsünüzün ortasına yapacağınız küçük vuruşlarla timüs bezini titreştirebilirsiniz.
Yada daha basit bir yolu kullanırsınız. "KAHKAHA" atabilirsiniz.
Çünkü kahkaha da göğüs kafesini oynattığı için bu bezi harekete geçirir.
Mutlu duyguların hissedilmesinde hormonların rolü büyük.Bedenimizde o hormonları salgılayan salgı bezlerinden minicik ama çok güçlü bir salgı bezi var: Timus.
Timus uyarıldığında salgıladığı hormonlar kişide haz ve mutluluk duygusu yaratır.Çünkü timus aktive olduğunda bedenin kimyasının değişimine neden olur. Bu değişiklik sinir sistemini sakinleştirir ve beyin fonksiyonları nı hızlandırır. Bu da kişide rahatlama duygusu yaratır.
Avustralyalı Nobel ödüllü kanser araştırmacısı Sir MacFarlane Burnet timus bezinin aktif hale getirilmesiyle insan bedeninin kendisini kanserden koruyabilme yeteneğine sahip olacağını savunuyordu.
Çocuklarda iri olan timus ergenlik döneminde bir ceviz kadar irileşiyor. Ama yas ilerledikçe bir bezelye tanesi kadar küçülüyor, yaşlılıkta ise tamamen köreliyor. Ama bazı insanlarda ileri yaslarda bile hala ceviz büyüklüğünü koruması, bilimin henüz çözemediği alanlardan biri.
Timusun sağlığımız üzerindeki önemli yararlarından biri de T hücrelerini üretiyor olması. T hücreleri denilen lenfositler bedene zarar verebilecek zararlı hücreleri yok ederler. Bu küçük T hücrelerine yaşamımızı borçluyuz. AIDS gibi bağışıklık sistemini çökerten hastalıkların ölümcül olması T hücrelerinin haberleşme hatlarını öncelikle kesmelerinden kaynaklanıyor.
Timus göğüs kafesinin üst kısmının tam arkasında, göğsün tam ortasında yer alıyor. Timusu uyarmanın üç basit yolu var:
★Timusu uyarmanın birinci yolu Gülmek :
Yani gerçek, içten, sıcak bir gülüş, bir kahkaha. Her gülündüğünde timus bezi aktive oluyor. Her aktive olduğunda bedenimize kimyasal dalgalar göndererek kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor. 1993 yılında California Üniversitesi' nde Dr.Paul Ekman tarafından yapılan araştırmada gülmenin timusu ve beynin değişik haz bölgeleriyle bağlantısı olan kasları harekete geçirdiği ve insanda haz duygusu yarattığı kanıtlanmış.
★★ Timusu uyarmanın ikinci yolu : iki parmakla timusun üzerine gelen noktaya vurulması, yani elle uyarmak.
★★★ Timusu uyarmanın üçüncü yolu ise dilin üst dişlerin arkasında damağa ve ağzın tavanına değdirilmesi. Dr. John Diamond ve ekibi dilin bu pozisyona getirilmesi ile sol ve sağ beyin
küresi arasında denge oluşmasını sağladığını tespit etmiş.Bu da insanin daha iyi düşünmesi ve kendini daha iyi hissetmesine yardımcı oluyor.
8 Nisan 2016 Cuma
Zıplamanın Mucizevi Faydaları
Zıplamak , Lenf Sistemini oluşturan hücreleri [ bu hücreler , Virüs , Bakteri , diğer tüm mikroplarıböylece ta kanserli hücreleri öldürmekle görevlidir ] uyararak , Bağışıklık Sistemini güçlendirir ve Vücudun detoks yapmasını sağlar.
Kandida Hastaları sürekli yorgun hissettikleri için bu tarz egzersizleri yapmak zor gelebilir ama sağlığımız için sonsuz faydalarını düşünerek hergün en azdan başlayıp , zıplama sayısını her geçen gün arttırabilirsiniz, Kendinizi çok daha dinç hissedeceksiniz ♥
LÜTFEN DENEYIN
* Eğer imkanınız varsa evinize katlanabilir küçük bir trambolin alın , bu egzersizi açık havada ( evinizin bahçesinde ya da parkta yaparsanız etkisi daha fazla olur , Çünkü egzersiz sırasında alınan Oksijen miktarı artar ve aynı zamanda Güneşten D vitaminide almış olursunuz.
** Eğer Trambolin almaya imkanınız yoksa o olmadanda evde ya da parkta Zıplayabilirsiniz
Not : Ben yaklaşık 1 aydır düzenli olarak hergün zıpliyorum , gerçekten kendimi daha dinç hissediyorum
★ Zıplamaya başlamadan koltuk altlarınizi, zeytinyağlı doğal sabunla veya Karbonatlı suyla yıkayıp temizleyin böylece egzersiz sırasında daha rahat terleyip, Vücudunuzdaki toksinleri atarsınız.
4 Nisan 2016 Pazartesi
Kandida ve Enfeksiyon (2 )
Alerjiler : Tüm Alerjiler, Kandida Mantarının aşırı çoğalmasından kaynaklanmaktadır. Kandida Hücrelerinin her an salgıladığı toksinler bütün Organları yorar ve zamanla işlevsiz hale getirir , Bizi hastalıklardan korumakla görevli Bağışıklık Sistemi görevini yapamaz hale gelir, Özellikle Bağırsaklarin yarı geçirgen hali bozulup ( kandidanın yarattığı kronik kabızlık ve devamlı enfeksiyon sonucunda ) tam geçirgen hale gelince, bağırsaklardan kana yabancı maddeler geçer ,Vücut bu yabancı maddeleri bertaraf etmek için tepkiler verir ve Böylece Alerjiler oluşur.
Alerji testleriniz pozitif çıkmayabilir. ( benim negatif çıkmışti . ama yinede Toz , Çamaşır Suyu , Kötü Kokular vb karşılaştığımda burnum iltihaptan şişiyor , Ciğerlerim sıkısiyor nefes alamaz hale geliyordum , [ testler negatif çıkınca Doktorlar alay ediyor. Ailem hastalık hastası olduğumu düşünüyordu ] bağışıklığı baskılayici ilaçlar( Allerset vb.) kullandım , bunlar anlık çözümler sağlarken, uzun vadede bağışıklık sistemini daha da kötülestiriyordu , bilmeniz gereken ;
☆ Bu Alerjilere , Kandida Mantarının aşırı çoğalmasınin yol açtığı bilmeli ve bunun hakkında bilgilenmeli , düşmanimizi iyi tanımaliyiz.
● Alerjilerden kurtulmanin Kesin Çözümünün ;
1 ) Kandida Diyetini ara vermeden yapmak ve Bağışıklık Sistemimizi
olduğunu idrak etmeliyiz.
( diyette kaçamak yapma lüksümuz yok ne yazık ki , bunun uzun ve zorlu bir süreç olduğunu ve nefsimize hakim olmazsak , Kandidanin pusuda bekleyen bir düşman gibi Sizin diyetinizi bozmanizi beklediğini unutmamalıyız , küçük bir ısırık bile kandidanin tekrar
çoğalmasına yeter )
2) Alerjenlerden uzak durmak ( yani Alerjilerinizi tetikleyen kimyasal ve gıda maddelerinden kaçınmalisiniz )
3) ve Bağışıklık Sisteminizi güçlendirmelisiniz
Önerilerim :
Sizde Alerjiye neden olan Toz , Kimyasal maddeler ve Gıda maddelerinden uzak durun
★Evinizi asla kimyasal maddelerle temizlemeyin . Limon & Karbonat , Sirke , Boraks kullanarak evinizdeki küf ve mantarları öldürebilirsiniz
★ ilkbahar ve Kış aylarında maske takarak dışarı çıkın ve özellikle kalabalık yerlerde bulunmayın eve gelince ellerinizi doğal sabunla 25 saniye yıkayın , ( antibakteriyel sabunlarda kullanilan kimyasallar bağışıklık sistemi için ve derimizde bulunan yararlı bakterileri öldürdüğü için zararlıdır. )
★ Sık sık toz alınması gerekir , bir yakınınizdan rica edin ya da imkanınız varsa temizlikci tutun
★ Klima kullanmamaya çalışın , Evinizi hergün mutlaka havalandirin ve perdeleri açarak Gunes ışığının mikropları öldürmesini sağlayın
★ Evinizdeki tüm Halıları kaldırın ve mümkünse Yerleri hergün karbonat veya boraksli suyla silin , böylece hem yere dökülen tozları hemde bu tozlarin ihtiva ettiği mantar ve küfleri solumamis olacaksınız
★ Çamaşırlarınizi boraks ve çamaşır sodasi karışımiyla yıkayın, asla deterjan ve özellikle de yumuşatıcı kullanmayın, (deterjanlarin ve yumuşatıcılarin içindeki kimyasal maddeler ve kokular alerjilerinizi tetikleyecektir.
★ Elektrik Süpürgelerinizin hepa filitreli olmasına dikkat edin ve mümkünse Siz süpürmeyin
★ Asla Çamaşır suyu kullanmayın . Bu hem astım nöbetlerini başlatır hem alerjik riniti tetikler, bunun yerine beyazlatmak istediğiniz yüzeyde * Oksijenli Su kullanın
★ Vücut Temizliğinde kokusuz zeytinyağlı sabun ve şampuan olarakta Karbonatlı su kullanın
★Koltuk altı rolonu asla kullanmayın ( ter yoluyla vücudunuzun zararlı maddeleri dışarıya atmasına izin verin ) ( Karbonat ve Coconut yağını karıştirip küçük toplar haline getirin , kavanoza koyun , hergün bir topu kullanıp terinizin kötü kokmasini engelleyebilirsiniz)
★Asla Grip Aşısı olmayın , aşınin içindeki doğal olmayan grip mikrobu ve kimyasal maddeler bağışıklık sisteminizi alt üst eder,
(* kesinlikla doktorlarin her sonbaharda ilaç şirketleriyle yaptıkları anlaşmalar gereğince yaptıkları korkutmalara inanıp aşı olmayın )
★ Sebze ve Meyvelerinizi sirkeli veya Karbonatli suda 15 dakika bekletip , duruladiktan sonra tüketin. ( tarımda kullanılan kimyasal maddeler ancak böyle temizlenebilir )
★ Bağışıklık Sisteminizi canlandiran ve Karaciğerinizi temizleyen bitki Çayları içmelisiniz . ( Isırgan Otu,Zerdeçal, Deve dikeni , Zencefil, Hindibag kökü , Aynı Sefa çayı çok önemlidir )
* Bu otları Aktardan alın,Serin ve kuru bir yerde saklayın .marketten alınan sallama Çayları kullanmayın
** Çayları hazırlarken kaynatılmis suya kullanacağıniz ottan ilava edin ve kupasınizin üzerine cam kapak kapatin .yaklaşık 10 -15 dakika bekleyip için, yani asla cezvede bu çayları kaynatmayin tüm faydaları gider.
★ Bal ve Pekmez yemeyin , doğal olsalarda şekerdir ve kandidayi besler .
★ Bol Su için , Spor yapın ve hergün 8 saat uyumaya çalışın
* Zıplamak bağışıklık sistemini en çok canlandıran egzersizdir , trambolin alın ve açık havada zıplayin,
★ Kokulu Mum kullanmayin
★ Tüylü & Yünlü Elbiseler ve oyuncaklardan uzak durun .
★ uzun süredir kabızsaniz , Müsil Hapı alarak bağırsaklarinizi bosaltin
Yani Alerji tedavisinde asıl olması gereken bağışıklık sistemini ilaçlarla baskılamak değil aksine bağışıklık sistemini güçlendirmektir.
29 Mart 2016 Salı
Kandida ve Enfeksiyon (1)
Kandida Mantarının aşırı çoğalmasiyla birlikte her an toksin üretmeye başlar, bunun sonucunda zavallı Vücudumuz düşmanın kim olduğundan habersiz , ( Çünkü Kandida mantarı herkeste doğuştan itibaren vardır .Yabanci bir madde ya da mikrop değildir ) bu alışılmadık enfeksiyonla sürekli mücadele eder Ve bir süre sonra bu enfeksiyon bütün organlarımizin çalışmasını etkiler Ve Bağışıklık Sistemi çöker.
Burun: Sürekli tıklanır ,kaşınir, nefes alamazsınız, doktorlar sinüzit in var deyip antibiyotik verirler. Bu da yetmez "ameliyat ol geçer , deviasyon var , ( burun kemiğin eğri) , yok burun eti var falan filan " eee Ben daha önce nefes alabiliyordum, kemik ergenlik geçtikten sonra büyürmu ? İlla kesip biçecekler ya :(
Önerim :Sakın antibiyotik kullanmayın ve ameliyat olmayın, Kandida diyeti yapınca ve hergün burun deliklerinizi kaynatılıp ılıtilmis tuzlu suyla yıkayın ( 1 çay kaşığı kaya tuzunu 1 çay bardağı Ilık suyun içinde iyiye karıştırın ve basinizi hafif yana eğip, her 2 burun deliginizden aşağıya akitin ve iyice sümkurun)
Akciğerler : sürekli öksürürsunuz, Cigerleriniz Sıkışır ve nefes darlığı çekersiniz ve bu enfeksiyonun uzun sürmesi sonucu Astım olursunuz . Benim solunum testlerimde birşey çıkmadı , doktora diyorum nefes alınca içim ferahlamiyor , sanki göğüs kafesim sagli sollu sıkıştıriliyor , "test negatif birşeyin yok , psikolojiktir "Ya Sabır, Tüm kandida hastalarıa deli muamelesi yapıyorlar, çok yazikki bu onların kandida hakkında ki bilgisizliklerinden kaynaklanıyor.
Önerim: * Günboyu Sicak Bitki çaylarıi için (Zencefil
, Nane, Zerdeçal, Kekik, Biberiye , Limon Çayı gibi )
* Nefes açma hareketleri yapın
* Hergün 15 dakika Güneşlenin
( öğle saatinde )
* Hergün en az 2 litre su için
* Eğer havası kuru olan bir bölgede yaşıyorsaniz , Soğuk hava üfleyen hava nemlendiricisi kullanın
* Yakaniza okaliptüs yağını damlatin
* Tantum Gargara
Kandida tedavisinde, Burnunuz ve Akciğerlerlerinizin açık olması , yeterli Oksijen alımı açısından hayati önemi var.
Kandida Hastalarınin sürekli burunlari ve Akciğerleri tıkalıdir ( ben sürekli grip oldugumu zannediyordum ) Nefes almakta zorlandiginiz zamanlarda doktora giderseniz sinüzit veya astım için antibiyotik verecektir , Antibiyotikler kandidanın bir numaralı dostudur , bu yüzden böyle zamanlarda tavsiyem enfeksyonu azaltıcı soğuk algınlığı ilaçlari kullanabilirsiniz ; Katarin , Sedergine vb. Boğaz Ağrısıni gidrmek ve nefes açmak için Tantum Gargara
Beyin : Kandidanın yarattığı bu enfeksiyon beyin hücrelerini aşırı derecede tahrip eder , bu da Ruh halimizi etkiler , Yapilan son araştırmalarda görülmüştür ki , Kandida Mantarının aşırı çoğalmasi ; Panik atak , Depresyon, Anksiyete ,Otizm, Parkinson , Alzheimer hatta Şizofreniye bile yol açar.
Önerim : * Emin olun ki Kandida Diyeti yapınca bu Ruhsal sorunlardan kurtulacaksınız ( Ben diyete başlamadan önce neredeyse hergün panik atak yaşıyordum; sakinlesmek için çikolata ve hamur isi yiyordum , anlık olarak iyi hissetsemde { çünkü şekerle beraber mutluluk hormonu salgıliyor} sonrasında intiharı düşünücek ve ailemin beni akıl hastanesine yatirmasini isteyecek kadar kötülesiyordum, diyetten sonra mucize gibi panik ataklarim kesildi , sadece kötü bir haber aldığımda panik atak yaşıyorum )
* Sorun Sizde değil , şekere doymak bilmeyen , yedikce çoğalan , çoğaldikca yarattığı enfeksiyonla adeta beyin hücrelerinizi kemiren Kandida Mantarinda ( şeytan dan bile insafsız bir yaratık )
* Doğa Yürüyüşleri yapın
*Kişisel Gelişim Kitapları okuyun
* Doğa Seslerini ve rahatlatıcı beyin dalgalarını kulaklikla dinleyerek 8 saat uyumaya çalışın ( akşam 11 de başlanan uyku en yararlısi , çünkü Ruh ve beden sağlığımız için gerekli hormonlar bu saatte salgilanmaya başlar
Uyudugunuz odada elektronik eşya olmamalı
Cep telefonunuzu kapatın , Alarm olarak kullanmayin
Oda karanlık olmalı , dopamin ( mutluluk )hormonunun salgılanması için ( perdenizi açın, ayın ve yıldızların ışığı Sizi sakinleştirir , karanlıktan rahatsız oluyorsaniz mutlaka bunu deneyin
* Korku , Drama , Gerilim Filmleri asla seyretmeyin.
* Ben uyuyamadigim zamanlarda " Remeron " adlı ilacı kullaniyorum
Şimdilik aklima gelenler bunlar, umarım Sizlere yardımım dokunmuştur,
Hepinize Sağlıklı bir Yaşam diliyorum , Şifa Melekleri yardımcımız olsun ♥
13 Ocak 2016 Çarşamba
KARACİĞER VE KANDİDA
Karaciğer, kanınızı temizlemek, zehirli maddeleri süzmekle görevli çok güçlü bir organdır.Adeta Sindirim Sisteminin fabrikası. Alınan tüm gıdalar karaciğere geliyor içindeki safra yolları, karaciğer hücreleri yani hepotositler tarafından sindirilerek bütün vücuda dağıtılıyor.
* Kandidanın en çok zgarar verdiği organ Karaciğerdir ,
Karaciğerimiz , Kandida Mantarının sürekli salgıladığı toksinleri temizlemek için ekstra çalışıp , yorgun düşer , bir süre sonrada sindirim enzimlerini yeterince salgılayamaz hale gelir , bu yüzden Kandida hastalarının, Sindirim Enzimlerini içeren , yani Pankreatin ( Amilaz , Lipaz, Proteaz ) ve Safra takviyesi alarak , yorulmuş Karaciğere , Vücudumuz açısından hayati görevleri yapması için yardım etmeliyiz .
Not : Ben İntestinol adlı İlacı kullanıyordum , çokta yararını gördüm.
Pepsin , Safra suyu ve Medikal Karbon içeriyor.
( ilaç iyi geldi diye sakın diyetinizi bozmayin )
Ayrıca Pepzan adlı İlaç ta , içinde Sindirime yardımcı
Hidroklorid Asit ve Pepsin içeriyor.
** Kandida ile başedebilmek için mutlaka Karaciğerimizi eski sağlığına geri döndürmeliyiz. Bitki Çaylarıyla da ( Devedikeni, Karahindiba, Isırgan Otu ,Aynı Sefa , Zerdeçal , Keklik Otu , Akgünlük , Kızıl Yonca , Leylek Otu , vb ) Karaciğerin görevi olan Toksinlerin vücuttan atımına yardım etmeliyiz.
*** Alkol asla tüketmeyin
**** Bol Bol Ilık Su tüketin ( en az 8 su bardağı )
***** Düzenli olarak Limon Suyu ( içine Limonun Kabuklarını da rendeleyin) içmek karaciğeri toksinlerden arındırır
Karaciğerin Sağlığımız için Mucizevi görevleri:
Başlıcaları şunlardır;
1.Yeni Alyuvarları yapar ve yaşlılarını yıkar ; Yaşlanan alyuvarlar karaciğerde tahrip edilerek hemoglobinden safra pigmentleri ve yeni alyuvarların hemoglobini yapılır.Kansızlık halinde alyuvarları meydana getirir.Sinüslerin çeperindeki retiülo-endotel hücreleri ileyeni alyuvarları yapar,kupfer hücreleri ile parcalar.
2.Safrayı üretir ve salgılar ; Karaciğer sağ lobunun alt yüzeyinde safra kesesi(öd kesesi) bulunur.Karaciğer kanalı ,karaciğerden çıktıkdan sonra ikiye ayrılır.Bir kol fazla salgıyı safra kesesine götürür.Koledok kanalı adını alan diger kol ise safrayı 12 parmak bağırsağındaki water kabarcıgına akıtır.Safra içerisinde safra tuzları,kolesterol,yağ asitleri ,safraya özel rengini veren safra pigmentleri ve su bulunur.Safra tuzları bağırsaktan gecerken % 90 oranında geri emilerek karaciğere gelir.Safra pigmentlerinin tıkanmadan ötürü safra kesesine alınamaması sonucunda,safra pigmentleri kana karışır ve sarılık oluşur.Safra artık maddelerin kokuşmasını önler ve Zararlı Bakterilerin üremesine engel olabilecek Antiseptik bir görev yapar.
3.Karbonhidrat metabolizmasını düzenler ; İnsulin yardımıyla kandaki glukozu glikojen şeklinde depolar, gerektiğinde glukagon yardımıyla glikojeni tekrar yıkarak kana verir. Glikozun depolanan dan da fazlasını başka besinlere (yağ) dönüştürür.
4.Vitamin üretir ve depolar ; Provitamin halindeki karoteni A vitaminine dönüştürür(Kupfer hücrelerinde yapar).A,D, E ve K Vitaminleri ile Demir ve Bakır gibi bazı minareleri depolar.
5.Protein metabolizmasını düzenler ; Proteinlerin yapısında yer alan 20 çeşit Amino Asitin 12 çeşitini sentezler ve depolar.Fazla proteini yağlara çevirir.
6.Yağ metabolizmasını düzenler ; Karbonhidrat ve proteinlerin fazlasını yağa çevirir,yağları depolar.
7.Üre sentezini gerçekleştirir ; Dokularda aminoasitlerin yıkımıyla oluşan ve çok zehirli bir madde olan NH3(amonyak) daha az zararlı üreye dönüştürülür.NH3 ,CO2 ile birleşir.
8.Pıhtılaşmada rol oynar ; Kanama sırasında pıhtılaşmayı sağlayan protrombin ve fibrinojeni üreterek kana verir.Kanın damar içerisinde pıhtılaşmasını engelleyen heparin i meydana getirir.
9.Toksik maddeleri etkisiz hale getirir ; Besinlerle ve kanla gelen toksik(zehirli) maddeleri parçalar(Kupfer hücreleri).Bunlardan en önemlilerinden ikisi H2S ve H2O2 dir.Hidrojen peroksit katalaz enzimi ile su ve oksijene parcalanır.
10.Vücut ısısının düzenlenmesine etkisi ; Karaciğer hücreleri ısı üreterek kana verirler. ( Kandida hastalarının elleri ve ayakları daima soğuktur )
11.Vücudun Savunmasına katkısı ; Karaciğer hücreleri Lenf yapımındada görevlidirler.Aynı zamanda antikorların büyük bir kısmını’da yaparlar.
7 Ocak 2016 Perşembe
Probiyotikler ve Fermente Gıdalar
Eğer Kandida belirtileri veya Kandidanın sebep olduğu Hastalıklar
( Kanser , Ms , Fibromiyalji , Astım , Otizm , Alerjiler , Diyabet , Obezite , vb )
Sizde UZUN bir süredir varsa Probiyotikler ve Fermente Gıdaları ( Kefir, Yoğurt, Peynir , Sirke , Turşu , Kombuçay vb. ) yememeniz gerekir ,
Çünkü bu uzun süre boyunca , Kandida Mantarı Hücreleri , direnç ( dayanıklılık ) kazanmıştır , direnç kazanan Kandida , Bu Besinleri yiyecek olarak olarak kullanıp daha da fazla çoğalır .
* Probiyotikler ve Fermente Gıdalara 2 yıl Kandida Diyeti yapıldıktan sonra, Ev Yoğurdu ile başlanmalıdır
4 Ocak 2016 Pazartesi
Zavallı Karaciğerimiz
Bu Resimde de gördüğünüz gibi adeta Likit Şeker içiyoruz
Kola , Enerji İçecekleri , Paketli Meyve Suları , Hazır Limonata , Hazır Soğuk Çay asla tüketmeyin , bilmeyenleri Lütfen uyarın . ( Kola yı asidi çıktığında içmeyi bir deneyin )
Bu Ürünlerin içinde bulunan aşırı şeker veya şeker türevleri ; ( aspartam , sakarin vb )
* ( Diet Kola ve üzerinde Sıfır Şeker yazan tüm ürünlerde, şeker türevi kullanılarak Tüketici kandırılmaktadır )
Karaciğeri yorar çünkü Karaciğerimiz bu aşırı şekerle başa çıkabilmek için normalden fazla çalışıp , daha fazla insülin salgılamak zorunda kalır ve bir süre sonra Karaciğeri işlemez hale getirir , Şeker Hastalığı bu yüzden oluşur. Vücudumuz Toksinleri atamaz hale getirir, Şekerle beslenen ve Karaciğerin iyi çalışmamasıyla birlikte Kandida Mantarı çoğalmak için mükemmel ortamı elde eder .
Bu Ürünleri tükettiğimizde Kan şekeri bir anda tavan yapar , beynimizde anlık mutluluk hormonu salgılanır ,bu durum eroinden 8 kat fazla bağımlılık oluşmasına neden olur , kısa bir süre sonra kan şekeri aniden düşer, açlık hissederiz ve vücudumuza giren aşırı şeker yağ olarak depolanır , bu da Obeziteye neden olur .
Kola ve Enerji içeceklerindeki Asit ,Midenin sağlıklı sindirim için gereken asidi salgılamasını önler , bu yüzden Mide Ülseri , Reflü , Gastrit gibi hastalıklar oluşur .
Bu içeceklerdeki asit Böbrekleri çürütür , bu yüzden son zamanlarda Böbrek Hastaları çığ gibi artmaktadır
* ( Diet Kola ve üzerinde Sıfır Şeker yazan tüm ürünlerde, şeker türevi kullanılarak Tüketici kandırılmaktadır )
Karaciğeri yorar çünkü Karaciğerimiz bu aşırı şekerle başa çıkabilmek için normalden fazla çalışıp , daha fazla insülin salgılamak zorunda kalır ve bir süre sonra Karaciğeri işlemez hale getirir , Şeker Hastalığı bu yüzden oluşur. Vücudumuz Toksinleri atamaz hale getirir, Şekerle beslenen ve Karaciğerin iyi çalışmamasıyla birlikte Kandida Mantarı çoğalmak için mükemmel ortamı elde eder .
Bu Ürünleri tükettiğimizde Kan şekeri bir anda tavan yapar , beynimizde anlık mutluluk hormonu salgılanır ,bu durum eroinden 8 kat fazla bağımlılık oluşmasına neden olur , kısa bir süre sonra kan şekeri aniden düşer, açlık hissederiz ve vücudumuza giren aşırı şeker yağ olarak depolanır , bu da Obeziteye neden olur .
Kola ve Enerji içeceklerindeki Asit ,Midenin sağlıklı sindirim için gereken asidi salgılamasını önler , bu yüzden Mide Ülseri , Reflü , Gastrit gibi hastalıklar oluşur .
Bu içeceklerdeki asit Böbrekleri çürütür , bu yüzden son zamanlarda Böbrek Hastaları çığ gibi artmaktadır
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)